- içinden çıkarmak
дэхьан, рехы, къыдэхын, къырихын, къыдырих
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
sorun çıkarmak — üzüntü verecek veya içinden güç çıkılır bir durum yaratmak İskemlesinde sıkıntıyla kıpırdanarak iç geçirdiğini duydum, sorun çıkarmaya başladığımı düşünüyordu. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSTİHRAC — Bir şeyin içinden bir şey çıkarmak. Bir mânâyı istidlâl etmek. Meydana ve harice çıkarmak. Bâzı emareleri beliren şeylerden ileriye âit olacak şeyleri çıkarmak. İstidlâl etmek. (Bak: Tahric … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ayıklamak — i 1) Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri ayırıp çıkarmak, temizlemek Döndüğümde karımın mezarını dolduran otları, baldıranları kendi elimle ayıkladım. A. Gündüz 2) mec. Bir görevde gereksiz görülenleri işinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bela — is., Ar. belā 1) İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum Kumar, toplum için büyük bir beladır. 2) Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum. Y. K. Beyatlı 3) Hak edilen ceza Allah belasını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cımbızlamak — i 1) Cımbızla yolmak Kaşlarımı da biraz cımbızladım. Y. Z. Ortaç 2) Dokumacılıkta kumaş yüzlerindeki düğüm, çöp vb. maddeleri cımbızla temizlemek 3) mec. Kendi çıkarına uygun düşen noktaları asıl konu içinden özellikle ayırıp ön plana çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuyu — is. 1) Su katmanına varıncaya kadar derinliğine kazılan, genellikle silindir biçiminde, çevresine duvar örülen, suyundan yararlanılan çukur Kahveci Salih eğilmiş, az evvel sarkıttığı gazozları kuyudan çıkarıyordu. H. Taner 2) Toprağa kazılan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tükürmek — i 1) Tükürüğü ağız içinden dışarıya atmak Ötekiler, pis bir şeye dokunmuş gibi yere tükürdüler. H. E. Adıvar 2) Ağzındakini dudakları arasına getirip dışarı vermek Çocuk, mamasını tükürüyor. 3) Ağız yoluyla dışarı çıkarmak Kan tükürmek. Balgam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
suğurmak — cida etmek, kınından çıkarmak, bir şeyi diger bir şeyin içinden çıkartmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TENFİZ — İnfaz etmek. Hükmünü yürütmek. * İçinden geçirmek ve öteye çıkarmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük